Peygamber Efendimiz (sav) Müslümanların Hz. İsa (as)'ın Yardımcıları Olacağını Müjdelemiştir

Hz. İsa (as)'ın Allah Katına yükseltildiği ve dünyaya ikinci kez geleceği, Kuran ayetlerinde, hadislerde ve büyük İslam alimlerinin eserlerinde yer alan bir gerçektir. Hz. İsa (as)'ın gelişi, sahih hadis kaynağı olan Kütüb-ü Sitte'de ve İmam Malik'in Muvatta'sı, İbn Huzeyme ile İbn Hibban'ın Sahih'leri, İbn Hanbel ve Tayalisi'nin Müsned'leri gibi en muteber hadis kaynaklarında geniş bir şekilde yer almaktadır. Bu hadislerden bazıları şöyledir:


Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa (as)'ın adalet sahibi olarak inmesi yakındır...
Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek...


Ümmetimden birtakım insanlar, Meryem'in oğlu İsa'ya kavuşacak, Deccal ile yapacağı(ilmi) mücadeleye de şahit olacaklardır.

 Hz. İsa (as)'ın ikinci gelişi konusu, İslam alimleri tarafından "tevatür" (kuvvetli haber) derecesinde görülmekte, bu konuyla ilgili hadisler de mütevatir hadis olarak kabul edilmektedir. Hadis alimleri mütevatir kabul edilen hadislerin ravilerinin (hadisi nakleden kişiler) incelemeye dahi alınmayacağı, mütevatir hadise hiçbir sorgulama yapılmayacağı konusunda hemfikirdirler. İslam büyüklerinin ve hadis alimlerinin "Hz. İsa (as)'ın gelişi konusunda hiçbir şüpheye yer olmadığı" yönündeki kanaatleri kitabın ilerleyen bölümlerinde örnekleri ile incelenecektir. Ancak burada Hz. İsa (as)'ın yeniden dünyaya gelişini nakleden alimlerin başında mezhep imamımız İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin geldiğine de kısaca değinmek gerekir. Ebu Hanife, Fıkh-ı Ekber adlı eserinin son bölümünde şunları bildirmektedir:
Deccal'in, Ye'cüc ve Me'cüc'ün çıkması, Güneş'in batıdan doğması, Hz. İsa (as)'ın gökten inmesi ve diğer kıyamet alametleri, sahih haberlerde aktarıldığı üzere, haktır, olacaktır.

Peygamberimiz (sav) hadislerinde, Hz. İsa (as)'ın inişi, bu mübarek insanın mücadelesi ve onun döneminde dünyanın nasıl bir durumda olacağı gibi çeşitli konularda bizleri bilgilendirmiştir. Bu haberlerin her biri Müslümanlar için önemli birer müjde niteliğindedir. Hz. Muhammed (sav)'in Müslümanlara Hz. İsa (as) ile ilgili verdiği müjdelerden biri de, Hz. İsa (as) yeniden dünyaya geldiğinde, Müslümanların bu değerli insanın yardımcıları olma şerefine erişecekleridir. Hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır:
... Beni hak peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, elbette Meryem oğlu İsa (kıyamete yakın indirildiği zaman) benim ümmetimde, kendi (peygamberliği dönemindeki sahabeleri olan) havarilerine halef (onların yerini tutacak kimseler) bulacaktır.
Hz. İsa (as)'ın yardımcıları olmak hiç şüphesiz samimi olarak iman edenler için hem çok büyük bir müjde hem de önemli bir sorumluluktur. Hz. İsa (as)'ın destekçisi olmak gibi şerefli bir konuma erişebilmek tüm iman edenlerin gönülden talebidir.

 Hz. İsa (as)'ın gelişinin alametlerinin iyice belirginleştiği bu dönemde Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in bu sözünün önemi bir kez daha düşünülmelidirler. Kimi çevrelerin neredeyse Hz. İsa (as) hiç gelmeyecekmiş gibi (ki bu onların önemli bir yanılgılarıdır) davranıyor olması, diğer kimseleri yanıltmamalı, gevşekliğe sürüklememelidir. Tam tersine, Hz. İsa (as)'ın gelişinin Kuran ayetleriyle ve hadislerle bildirilen açık bir gerçek olduğunun farkında olan Müslümanlar bu olağanüstü durumun heyecanını yaşamalı, aşkla ve şevkle bu kutlu misafiri en mükemmel şekilde karşılamaya gayret etmelidirler. Yersiz tereddütlerle, kuruntularla kaybedilecek vakit yoktur. İman edenler hem kendilerini hem de çevrelerini bu kutlu olaya hazırlamalı, böylesine önemli bir dönemde yaşıyor olmanın imkanlarını, Allah'ın rızasının en çoğunu kazanabilmek için, en iyi şekilde kullanmalıdırlar.

 Hz. İsa (as)'ın ahir zamanda geldiğinde, iman edenlere "Benim yardımcılarım kimlerdir?" diye sorabileceği unutulmamalıdır. İçinde bulunulan bu kıymetli dönem çok iyi değerlendirilmeli, Hz. İsa (as) geldiğinde mahcup olunacak her türlü tavır ve ahlaktan sakınılmalıdır. En sakınılması gereken ve belki de kişiyi en çok utandıracak tutumlardan biri de hiç şüphesiz, bu konuda şevksiz bir tavır sergilemektir. Bu nedenle iman edenlerin, Allah'ın elçisinin iki bin yıl sonra yeniden yeryüzüne gelecek olmasının ne kadar olağanüstü bir olay olduğunu sürekli gündemde tutmaları, bazı kimselerde ortaya çıkabilecek gevşeklik ve şevksizliğin engellenmesi açısından önemlidir. Hz. İsa (as)'ın Allah Katında diri olduğunun ve ikinci kez yeryüzüne geleceğinin delillerinin anlatılması, bu gelişin alametlerinin tüm yönleriyle açıklanması, öncelikle bu konuda kalplerinde şüphe olan kimselerin şüphelerinin ortadan kaldırılmasını sağlayacaktır. Ayrıca bu konunun sürekli hatırlatılması, "biz bu gerçeği bilmiyorduk, bilseydik biz de Hz. İsa (as) için hazırlık yapardık" diye mazeretler öne sürülmesini engelleyecektir. Böylece, iman edenlerin ellerindeki tüm imkanları Hz. İsa (as) için hazırlık yapmak üzere seferber etmeleri mümkün olacaktır.

Комментариев нет:

Отправить комментарий