Kuran'da, Hz. İsa (as)'ın Yetişkinliğinde de İnsanlarla Konuşacağı Bildirilmiştir

Hz. İsa (as)'ın tekrar dünyaya geleceği ile ilgili bir başka delil ise Maide Suresi'nin 110. ayetinde ve Al-i İmran Suresi'nin 46. ayetinde geçen "kehlen" kelimesidir. Ayetlerde şu şekilde buyurulmaktadır:
Allah şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin kehlen) iken de insanlarla konuşuyordun…" (Maide Suresi, 110)
Beşikte de, yetişkinliğinde (kehlen) de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir. (Al-i İmran Suresi, 46)

Bu kelime Kuran'da sadece yukarıdaki iki ayette ve sadece Hz. İsa (as) için kullanılmaktadır. Hz. İsa (as)'ın yetişkin halini ifade etmek için kullanılan "kehlen" kelimesinin anlamı "otuz ile elli yaşları arasında bulunup saçları ağarmaya başlayan veya gençlik devresini atlatıp ihtiyarlığa ayak basan ve yaşı kemale ermiş kişi, ergin" şeklindedir. Bu kelime İslam alimleri arasında ittifakla "35 yaş sonrası döneme işaret ediyor" şeklinde çevrilmektedir.


Hz. İsa (as)'ın Kapalı Kapılar Ardındaki Görünüşü. (1308-1311)
Musco dell'Opera del Duomo, Siena
Hz. İsa (as)'ın genç bir yaş olan otuz yaşının başlarında Allah Katına yükseldiğini, yeryüzüne indikten sonra kırk yıl kalacağını ifade eden İslam alimleri, Hz. İsa (as)'ın kehlen döneminin, tekrar dünyaya gelişinden sonra olacağını, dolayısıyla bu ayetin, Hz. İsa (as)'ın nüzulüne dair bir delil olduğunu söylemektedirler.


Tüm peygamberler insanlarla konuşup, onları dine davet etmişlerdir. Hepsi de yetişkin yaşlarında tebliğ görevini yerine getirmişlerdir. Ancak Kuran'da hiçbir peygamber için bu şekilde bir ifade kullanılmamaktadır. Bu ifade sadece Hz. İsa (as) için ve mucizevi bir durumu ifade etmek amacıyla kullanılmıştır. Çünkü ayetlerde birbiri ardından gelen "beşikte" ve "yetişkin iken" kelimeleri iki büyük mucizevi zamanı bildirmektedirler. Mısırlı çağdaş İslam alimlerinden Halil Herras da, ayeti açıklarken, bu hususa dikkat çekmiştir:
Ayette geçen kehl kelimesi, kendinden önce geçen ve zarf olan mehd kelimesine matuftur. Özel bir karine olmadıkça da, kendinden önceki kelimenin taşıdığı anlamı devam ettirir. Böyle olunca da nasıl ki Hz. İsa (as)'ın doğumundan hemen sonra konuşması doğrudan bir mucize ise, kehl halinde de aynı mucizeyi gerçekleştirmesi gerekir. Yoksa normal olarak bir insanın kehl durumunda konuşması mucize özelliği taşımaz ve bunun ayette zikredilmesinin hikmeti de tam anlaşılmamış olur. Ancak Hz. İsa (as) yeryüzüne nüzul ettikten sonra kehl halinde konuşursa, işte o zaman mucize olur...

Onların (peygamberleri) ardından yanlarındaki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak Meryem oğlu İsa'yı gönderdik ve ona içinde hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat'ı doğrulayan ve muttakiler için yol gösterici ve öğüt olan İncil'i verdik.
(Maide Suresi, 46)
... Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim...
(Al-iİmran Suresi, 55)
Ünlü İslam alimi Gumari ise, ayette Hz. İsa (as)'ın beşikte iken konuşmasının ardından yetişkin iken konuşmasına da dikkat çekilmesinin hikmetlerinden birinin, Hz. İsa (as)'ın mucizevi hayatı olduğunu belirtmiştir. Hz. İsa (as)'ın bebekken konuşmasının, Allah'ın bir mucizesi olması gibi, yetişkin döneminde insanlarla konuşmasında da mucizevi bir yön olması gerektiğini ifade etmiştir:
Hz. İsa (as)'ın beşikte iken ve kehl halinde iken konuşmasına dikkat çekilmesi bir hikmetin gereğidir, aynı zamanda sıra dışı bir olaya işaret etmektedir. Hz. İsa (as)(genç yaşta) semaya yükseltilmiştir. Yüzlerce sene yok olmuştur. Cismani değişikliklerin meydana geldiği kanunlara tabi olmayan bir aleme nakledilmiştir. Böyle bir kişinin inerek insanlarla konuşması olağanüstüdür.
İmam Suyuti, Maide Suresi'nin 110. ayetinde geçen "kehlen" kelimesine dikkat çekerek, "Bu kavil, onun (Hz. İsa (as)'ın) kıyametten evvel gökten ineceğini ifade etmektedir. Çünkü Hz. İsa (as)yaşça kemale ermeden göğe kaldırılmıştır." demektedir. İmam Taberi ise, Taberi Tefsiri isimli eserinde bu ayetlerde geçen ifadeleri şu şekilde açıklamaktadır:
Bu ifadeler (Maide Suresi, 110), Hz. İsa (as)'ın ömrünü tamamlayıp yaşlılık döneminde insanlarla konuşabilmesi için gökten ineceğine işaret etmektedir. Çünkü o, genç yaştayken göğe kaldırılmıştı… Bu ayette (Al-i İmran Suresi, 46), Hz. İsa (as)'ın hayatta olduğuna delil vardır ve ehl-i sünnet de bu görüştedir. Çünkü ayette, onun yaşlandığı zamanda da insanlarla konuşacağı ifade edilmektedir. Yaşlanması da ancak, semadan yeryüzüne ineceği zamanda olacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen'in tefsirinde de Al-i İmran Suresi'nin 46. ayeti açıklanırken, bu ayetin Hz. İsa (as)'ın yeniden yeryüzüne gelişinin delillerinden biri olduğu ifade edilmiştir:
Bu ayet-i kerime Hz. İsa (as)'ın semaya ref edildikten sonra tekrar yeryüzüne inerek nas (insanlar) ile konuşacağına delalet (işaret) etmektedir. Çünkü onun sinni kuhulete (olgunluk yaşına) tamamen girmiş olması semaya refinden sonra müsadiftir (olacaktır).
Görüldüğü gibi, burada yalnızca bir kısmına yer verdiğimiz, İslam alimlerinin "kehlen" kelimesine dair açıklamaları da, Kuran'da yer alan diğer bilgiler gibi, Hz. İsa (as)'ın tekrar yeryüzüne gelişine işaret etmektedir. (Doğrusunu en iyi Allah bilir.) Tüm bu deliller Hz. İsa (as)'ın ahir zamanda yeryüzüne tekrar geleceğini ortaya koymaktadır.

Комментариев нет:

Отправить комментарий