HZ. İSA (AS) GELDİĞİNDE DÜNYA HUZUR VE BARIŞLA DOLU OLACAK

Site boyunca incelediğimiz delillerin hepsi hiç şüphesiz iman edenler için önemli bir müjdedir. Hz. İsa (as)'ın ölmediği ve yeniden dünyaya gelecek olması gerek ayetlerde gerekse hadislerde açık olarak bildirilmiştir. Yaklaşık iki bin yıldır dünya üzerinde olmayan mübarek ve değerli şahsın, aradan geçen bunca zamandan sonra yeniden gelecek olması iman edenlerin, imani şevklerini ve azimlerini güçlendiren tarihi bir harikadır. Böylesine büyük bir olaya hazırlanmanın gittikçe aciliyet kazandığı ise yaşanan pek çok olayla açıkça görülmektedir. Hadislerde ve bazı ayetlerde yer alan işaretlerin ortaya koyduğu gerçek, Hz. İsa (as)'ın geliş vaktinin iyice yaklaştığıdır. İçinde bulunduğumuz dönem, hadislerde Hz. İsa (as)'ın gelişinin, ahir zamanın ve kıyametin alametleri olarak sayılan pek çok gelişmenin yaşandığı bir dönemdir. Haber verilen alametlerin onlarcası gerçekleşmiştir, üstelik yine tıpkı hadislerde haber verildiği gibi ardı ardına... Fırat'ın suyu kesilmiş, iki Müslüman ülke arasında büyük savaş yaşanmış, gökyüzünde olağanüstü olaylar olmuş, Ramazan ayında Güneş ve Ay tutulmuş, doğal felaketler artmış, çok sayıda insanın hayatını kaybettiği büyük felaketler yaşanmış, hadislerde belirtilen ahlaki bozukluk ve dejenarasyon örnekleri tüm dünya çapında yaygınlaşmıştır.



Tüm bu yaşananlar, yakın bir süre içinde -hatta pek çok insanın tahmin ettiğinde de kısa bir zaman zarfında- daha da tarihi ve büyük olayların yaşanacağına işaret etmektedir. Allah'ın izniyle, belki on belki de yirmi yıl içinde insanlık Hz. İsa (as)'ın gelişine tanıklık edecektir. Hiç şüphesiz, bir insanın tarihin en büyük harikalarından biri olan bu mucizeye tanık olma ihtimalinin olması bile olağanüstü bir durumdur. Bu kitabı okuyan pek çok kişi, Allah izin verirse, bu döneme şahit olacak ve Hz. İsa (as) ile karşılaşacaktır. Bu durumda yapılan hazırlıkların hızlandırılması, her müminin bu büyük olaya hazırlanmaktan kendisini alıkoyabilecek şeylerden yüzçevirerek, dikkatini bu konu üzerinde yoğunlaştırması gerekir. Hz. İsa (as) geldiğinde, tüm Müslümanlar İslam ahlakının gereği olan birlik ve beraberlik ruhu içinde olmalıdırlar. İnkarcı ideolojilerin fikri olarak ortadan kaldırılması için gayret etmeli, İslam ahlakını mümkün olduğunca çok yaymalı, insanları en güzel şekilde doğruya davet etmelidirler. Hz. İsa (as)'ın Deccaliyet'e karşı vereceği mücadelede onun en kuvvetli destekçileri olabilmek için kendilerini her yönden geliştirmelidirler. Hz. İsa (as) gibi Allah Katında seçkin, onurlu ve değerli bir misafire en iyi şekilde hazırlık yapan ve ona layık bir ortam hazır edebilmek için gayret edenlerden olabilmek dahi müminler için büyük bir şereftir. Şu an tüm iman edenlerin bu şerefe erişme imkanı vardır ve bu imkanı en verimli şekilde değerlendirmek herkesin sorumluluğudur. Ayrıca unutmamak gerekir ki, on-yirmi yıl insan hayatında çok hızlı geçen bir süredir. Bundan on beş yıl önce 2000 yılının gelmesini bekleyen insanlar nasıl geçtiğini anlamadan 2000 yılına girdiler ve 2000 yılının ilk yıllarını nasıl hızla geçtiğinin farkına bile varmadan geride bıraktılarsa, Hz. İsa (as)'ın geleceği günlerde hiç umulmadığı kadar çabuk gelebilir.
Pek çok kişi Hz. İsa (as) geldiğinde nasıl bir ortam olacağına dair haklı bir merak içinde olabilir. Bu bilgi de hadisler de detaylı olarak verilmiştir. Hz. İsa (as) geldiğinde öncelikle, Deccal'i fikren ortadan kaldıracak ve onun kurmuş olduğu sapkın sisteme son verecektir. Tüm insanları Allah'ın Kuran'da bildirdiği hak dini yaşamaya davet edecek, Deccaliyet'in ortadan kalkmasıyla insanlar akın akın din ahlakını yaşamaya yöneleceklerdir. Gerçek din ahlakının yaşanması insanlara hem manen hem madden huzur ve rahatlık getirecektir. Dünya üzerindeki tüm çatışma ve kavgalar son bulacak, anlaşmazılıkların hepsi barışcıl yollarla çözüme kavuşacaktır. Ahlaki bozukluklardan kaynaklanan tedirginlik ve korkular yerini güvenliğe bırakacaktır. Adalet tüm dünyaya hakim olacak, yaşlıların daha genç, çocukların ise olgun olmak istedikleri altın bir çağ yaşanacaktır. İnsanları tedirgin eden tüm fiziki ve zihinsel baskıların ortadan kaldırılması ve din ahlakının eksiksiz yaşanmasıyla, dünya tarihin en güzel sanat eserleri üretilecek, bilim ve teknolojide müthiş ilerlemeler kaydedilecektir. Dünyanın neresine gidilirse gidilsin, insanlar güzellik, zenginlik ve bereketle karşılaşacaklardır. Dünyanın yaşayacağı bu altın çağ hadislerde detaylarıyla anlatılmıştır, ilerleyen bölümlerden hadislerin ışığında Hz. İsa (as)'ın dünyaya getireceği güzellikler anlatılacaktır.

Комментариев нет:

Отправить комментарий